1 Haziran 2010 Salı

okula gitmek istemiyor

Çınarım yaklaşık bir aydır tam gün anaokuluna gidiyor. Önceleri oyun grubuna gidiyordu ve diğer zamanlar ben işe gittiğimde Sakine teyzemiz yanında kalıyordu artık 2.5 yaşında oldu ve okula tam gün gidebilir diye düşündüm. Fakat tam güne başladıktan sonra okul sevgisi azaldı gitmek istemiyor. Her gün çeşitli fantaziler uydurarak götürmemi engellemeye çalışıyor. Gittiğimizde kapıda ağlıyor. Neden olarak öne sürdüğü hayaller oldukça ilginç. Örneğin bugün okulun çatısında bir ayı olduğunu iddia etti ondan korkuyormuş. Ayı filan yok demedim tabi. Onu anlayıp inandığımı gösteren cümleler kurdum. Demek okulun binasının tepesinde bir ayı var, sen de ondan korkuyorsun dedim. Kafasını salladı. Acaba ne yapabiliriz dedim. İstersen gidip ayıya birlikte bakalım. Gülerek seni yaramaz ayı ne işin var burada derim ona o da gider olur mu dedim o da olur dedi. Giyinmeye direniyorken okula gitmek için hevesle giyindi. Sonra tekrar ama okulun binasının tepesinde ayı var ben gitmek istemiyorum dedi. Ben de hımmm diyerek düşünce pozisyonu aldım. Ayılar ne sever diye sordum o da bal diye bağırdı o zaman ayıcığa bal götürelim mi bizimle o zaman arkadaş olabilir dedim. Bu fikri çok beğendi. Benim balım var yarısını ona verebilirim dedi. Sevinçle bal kutusunu aldık. Yetinmedi en sevdiği yap bozunu da ayıya götürmeye karar verdi. Elimizde bal ve yapbozla yola çıktık. Okula yaklaştığımızda okulun çatısına bakarak anne ayı gitmiş dedi. Gülmemek için kendimi zor tuttum. Demek ki gerçeklikle bağını böyle kurdu ne güzel diye düşündüm. Bal ve yap boz elimizde kaldı. O okula girdi ben bal ve yapbozla döndüm :) Bu anektot çocukları anlama konusunda annenin de eğlenerek katıldığı bir oyun, eğer ben ona hayır ayı filan yok deseydim hatta yumuşak bir şekilde canım oğlum çatıda ayı olmaz ayılar ormanda olur sen korkma deseydim direnci devam edecek mutsuz haykırışlarla okula gitmek zorunda kalacaktı.
Gelelim okula gitmek istemeyişinin gerçek nedenine birçok tahminim var doğrusu ama bunlar sadece tahmin bence esas olan onların ara oyun gerçeklikleriyle kendi gerçekliğimiz arasında köprü kuracak yaratıcılığa izin vermemiz. Elbette her zaman mükemmel olamıyoruz ama zihni ve duyguları durmaksızın eğitmeyi seçmişsek hayat anlayışı olarak mükemmel değil ama güzel olanı yapmamız mümkün.

2 yorum:

  1. Tam da bizim Çınar'ımızın yuvaya başlama arifesinde, çok iyi oldu bu yazı!

    Elinize sağlık, Çınar'ınıza da sağlık ve mutluluk dolu günler diliyorum!

    Başak

    YanıtlaSil
  2. felsefe öğretmeni olarak ailesine mutluluk getirmiş bu hikmetli Çınar'ı takip etmek keyifli olacak:)) Tabi kreş maceralarını da :))

    YanıtlaSil