29 Mayıs 2010 Cumartesi

Özlem in(yeğenim ) önerisiyle benim de artık bir blogum var. Devam ettirebilir miyim bilmiyorum, ama başka kişilerin okuyacağını bilerek birşeyler yazmak kimsenin okumayacağı metinler yazmaktan galiba daha kolay.Bu kolaylık keyfinden geliyor. Keyifli çünkü sesini başkaları duyacak gelişigüzel ortalıkta seslenmek gibi, artık kim duyarsa...Bunda bir hikmet vardır Çınarımda olduğu gibi. Oğlumun adı Hikmet Çınar. Hikmet dede adı değil yanlış anlaşılmasın hiç bir aile büyüğünün ismi değil ben koydum bu ismi, benden bir parça hep onda yaşasın diye; çocuk yapışımız da bundan değil mi?O halde benden bir parça neden Hikmet? Öyle ya bu tozlu ve sararmış ismi hangi tavan arasından çıkardım? Belleğimin bir roman sayfasından, hocamın felsefi söyleminden, şairin ismindeki efsundan anlamının düşmek istediğim derinliğinden hepsinden damıtıp taşıdım oğluma işte. O da belki düşer diye peşine kendinin kendinin hikmetin kimbilir?????Çınar ortak kararımızdı babasıyla. Oldu mu çok mu ağır oldu? Kızar mı bize bu büyüyünce bu yük neden diye? Bilmiyorum. Ama biz sevdik bu isimleri, iktidarımız esas değil mi şimdilik tadını çıkaralım:)

28 Mayıs 2010 Cuma